-
1 двухгодичный
-
2 двухлетний
-
3 двенадцатилетний
1) ( о сроке) on iki yıllık2) ( о возрасте) on iki yaşında -
4 двулетний
бот. -
5 зачитывать
saymak* * *I несов.; сов. - заче́стьII несов.; сов. - зачита́тьему́ зачли́ (в стаж) э́ти два го́да (службы, работы) — bu iki yıllık hizmetini saydırdı
1) ( оглашать) okumak2) разг. (не возвращать - книгу и т. п.) kabullenmek -
6 год
м1) yılсо́лнечный год — güneş yılı
бюдже́тный год — bütçe yılı
до́лгие / мно́гие го́ды — yıllar yılı
в э́том году́ — bu yıl
два ра́за в год — yılda iki kez
раз в два го́да — iki yılda bir
ко́нкурс э́того го́да — bu yılki yarışma
за свои́ се́мьдесят три го́да — yetmiş üç yıllık ömründe
2) yaşему́ со́рок два го́да — kırk iki yaşındadır
ра́зница в года́х — yaş farkı
в твои́ го́ды он уже рабо́тал — senin yaşındayken çalışıyordu artık
3) в соч.в пятидеся́тые го́ды — (bin dokuz yüz) ellilerde, ellili yıllarda
в конце́ пятидеся́тых годо́в — ellilerin sonlarında
Ту́рция пятидеся́тых годо́в — 1950'ler Türkiye'si
••в года́х (о возрасте) — yaşlı, yaşı ilerlemiş
бе́з году неде́ля — dün bir bugün iki
год от году / года — yıldan yıla
Но́вый год — yeni yıl, yılbaşı
с Но́вым го́дом! — yılbaşı bayramın(ız) kutlu olsun!
-
7 пропускать
несов.; сов. - пропусти́ть1) врз geçirmek; kaçırmak, sızdırmakшто́ра не пропуска́ет све́та — perde ışık geçirmez
э́тот сосу́д пропуска́ет во́ду — bu küp suyu sızdırıyor
сты́ки (обши́вки) пропуска́ют во́ду — мор. armuzlar su sızdırıyor
пропусти́ть жи́дкость через фильтр — sıvıyı süzgeçten geçirmek
пропусти́ть мя́со через мясору́бку — eti kıyma makinesinden çekmek
колю́чая про́волока, по кото́рой пропу́щен (электро)то́к — elektrik yüklü dikenli teller
пропуска́ть суда́ через проли́в — gemileri boğazdan geçirmek
2) (обслуживать, обрабатывать) kapasitesi... olmak; hizmet sağlamak; bakmakпорт пропуска́ет миллио́н тонн гру́зов в год — limanın yıllık yükleme ve boşaltma kapasitesi bir milyon tondur
3) geçirmek (давать пройти, проехать); (çekilerek) yol vermek ( давать дорогу); içeri bırakmak, içeri sokmak (впускать куда-л.)он пропусти́л меня́ впере́д — beni öne geçirdi
толпа́ пропусти́ла нас — kalabalık açılarak bize yol verdi
че́рез проли́в врага́ не пропусти́ли — düşmanı boğazdan içeri sokmadılar
4) (разрешать к напечатанию, демонстрации и т. п.) müsaade etmekкоми́ссия э́тот фильм не пропусти́ла — komisyon bu filmin gösterilmesine müsaade etmedi
5) спорт. yaptırmakон пропусти́л два мяча́ в свои́ воро́та — kendi kalesine iki gol yaptırmış
кома́нда заби́ла 10, и пропусти́ла 6 голо́в / мяче́й — takım 10 gol atıp 6 gol yedi
6) ( упускать) kaçırmakпропусти́ть удо́бный слу́чай — fırsatı kaçırmak
7) (при чтении, переписывании, подсчете) atlamak; geçmekпропу́щенная строка́ — atlanan satır
ока́зывается, я пропусти́л два сло́ва — iki kelime atlamışım
э́ти подро́бности пропусти́ — bu ayrıntıları geç
8) ( не являться) gelmemek, bulunmamakон пропусти́л три уро́ка — üç derse gelmedi
9) разг. ( выпить) atmak, yuvarlamakпропусти́ть по рю́мочке / по ма́ленькой — birer tek atmak
См. также в других словарях:
iki paralık olmak — (biri) değerini, onurunu yitirmek Herifi enseleyemezsem diye, aklı başından gidiyordu. Mahalledeki on beş yıllık bekçilik haysiyeti iki paralık olacaktı. S. Kocagöz … Çağatay Osmanlı Sözlük
öğeç — iki yıllık erkek keçi … Beypazari ağzindan sözcükler
mahmuz çiçeği — is., bit. b. İki çenekliler familyasından Akdeniz bölgesinde yetişen kırmızı, pembe veya beyaz çiçekler açan iki yıllık otsu bir bitki (Centranthus) … Çağatay Osmanlı Sözlük
Fatih Tekke — Situation act … Wikipédia en Français
acı marul — is., bit. b. Birleşikgillerden, tadı acı, dişli yapraklı, sürgününden çıkan sütü uyuşturucu ve yatıştırıcı olarak kullanılan iki yıllık bir bitki (Lactuca virosa) … Çağatay Osmanlı Sözlük
bon otu — is., bit. b. Patlıcangillerden, hekimlikte kullanılan, uyuşturucu ve zehirli, bir veya iki yıllık otsu bir bitki (Hyoscyamus niger) … Çağatay Osmanlı Sözlük
dikey geçiş — is., eğt. İki yıllık yüksekokullardan mezun olanların, belirli koşulları yerine getirerek fakültelerde okuma hakkı elde etmesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
eşek maydanozu — is., bit. b. Maydanozgillerden iki yıllık otsu bir bitki (Anthriscus silvestrisis) … Çağatay Osmanlı Sözlük
havuç — is., cu, bit. b., Far. hevīc Maydanozgillerden, koni biçimindeki etli kökü için sebze olarak yetiştirilen iki yıllık otsu bir kültür bitkisi, yeregeçen (Daucus carota) Birleşik Sözler havuç suyu kum havucu yaban havucu … Çağatay Osmanlı Sözlük
kızılkantaron — is., bit. b. Kızılkantarongillerin örnek bitkisi olan, 10 50 cm yükseklikte, kırmızı çiçekli, karşılıklı yapraklı, sap ve yaprakları hekimlikte kullanılan, iki yıllık otsu bir bitki (Eryhraea centaurium) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kocabaş — is., hay. b. 1) İspinozgillerden, 18 cm uzunluğunda, sırtı kahverengi, karnı pembe bir kuş türü, flurcun (Cocothraustes coccothraustes) 2) Eti, sütü ve derisinden yararlanılan sığır, manda vb. hayvanların genel adı, büyükbaş Kocabaş sürüleri ne… … Çağatay Osmanlı Sözlük